Diyet

Aynada kendini hayal ettiğin bedende görmek, kıyafetlerin üzerinde fit durması ve bunu hızlı bir şekilde başarmak belki de en çok istediğin şeylerden biri. Bu da seni farklı diyet arayışlarına yöneltiyor olabilir. Hatta bir yandan diyetlerin işe yaramaz olduğunu düşünüyor bir yandan da acaba bu yöntem farklı mı umuduyla bir diğerini denemek için sabırsızlanıyor da olabilirsin. O zaman bu yazı tam sana göre, hatalarınla yüzleşmeye var mısın? İlk adım olarak kendine aşağıdaki 5 soruyu sor;

  1. Beslenme alışkanlıklarımda kalıcı farklar yaratmaya hazır mıyım?
  2. Tartıdaki rakamlar yavaş yavaş azaldığında da moralimi yüksek tutacak mıyım?
  3. Bu sefer ne olursa olsun ideal kiloma ulaşana kadar pes etmeyeceğime inanıyor muyum?
  4. Duygularımı yemekle yönlendirmeyeceğime emin miyim?
  5. Kilo vermenin hayatımdaki pek çok şeyi değiştireceği gerçeğini unutmayacak mıyım?

Eğer bu 5 sorudan en az 3 tanesine ‘EVET’ diyorsan hazırsın demektir. O halde tam da yeni kararların mevsimi olan sonbaharda, daha önceki hatalarını tekrarlamadan ilerlemek için okumaya devam et 😊

Kilo vermeyi gerçekten istediğin zaman engel tanımazsın. Bunun için öncelikle kilo verme ve koruma aşamalarını aynı amaç olarak kabul etmelisin. Örneğin, bir kitabı hızlıca okuyup hiç anlamadan bitirmenin sana bir kazancı olmayacak; diyet de aynen öyledir. Ne yaptığının farkına varırsan işte o zaman esas başarıyı sağlayacaksın. Aksi takdirde kendini bitip tükenmeyen diyet girişimlerinin içinde bulursun.

Moralim bozuk bari yemeğimi elimden almayın’ diyerek yedikleriyle mutlu olmaya çalışanların vay haline. Duygusal duruma bağlı olarak yemek yemek kısır döngü halinde her zayıf anında seni tuzağa düşürür. Özellikle mevsim geçişlerinde ani iniş ve çıkışlar yaşayan iştah mekanizmasında en önemli etken değişken ruh halleridir. Bu nedenle moralini hep yüksek tutmaya gayret etmelisin. Öte yandan seni yemek dışında mutlu eden aktiviteler bulup bunları mutfağın girişine ya da buzdolabına asmalı, kışkırtıcı besinleri eve sokmayarak hem aklından hem de midenden o besinleri uzak tutmalısın.

Bağırsaklarım tembel ne yesem içsem sıkıntı yaşıyorum’ mu diyorsun? Bu soru yeteri kadar su içmeme, lifli besinlerin yetersiz tüketimi ve de hareketsizliğin göstergesidir. Aktif yaşamı ilke edinmeyen kişiler; özellikle masa başında çalışanlar, hayatının her anında stresli olanlar, tükettiği sebze miktarı etin yanında garnitür olarak gelen 2 dilim domates 1 biberle sınırlı olanlar, içtiği su günde 1-2 bardak kadar olanlar ciddi sıkıntıda! Öncelikle acilen günde en az 4 küçük pet şişe su içmeye başlamalısın. Bunun yanında günde 2-3 kupa bitki çayı içmeli, 20 dakika yürüyüş ile günde 5-6 porsiyon sebze, 2-3 porsiyon meyve tüketmeye başlamalısın. Küçük bir tüyo; sebzelerden özellikle patlıcan, enginar, kabak, semizotu, bamya; meyvelerden armut, incir, kuru erik, kayısı, elma ilk önceliklerin olmalı. Yine ‘psyllium’ destekleri hem doygunluk kazandıracak hem de barsaklarını hızlandıracaktır.

Canın sürekli çikolata istiyorsa nedeni yağlı gıdalar tüketme tutkun olabilir. Ama sana iyi bir haberim var, yağ eşiğini düşürmek çok kolaydır! 2 hafta kadar yağ alımını azaltırsan ve bu süreci tüm şekerli/paketli besinleri de yemeyerek desteklersen inan bana eskisi kadar çok tatlı krizlerin olmayacak. ‘Hiç mi tatlı yok?’ dediğini duyar gibiyim. Aşağıya senin için iç rahatlığı ile yiyebileceğin tatlı alternatifleri bırakıyorum, mutlaka göz at. Daha fazlasına ulaşmak istersen @diyetisyenberrinyigit olan instagram hesabımı takip edebilirsin. Senin için muhteşem tariflerim var!

Az su içtiğimi biliyorum ama nedense alışkanlık edinemiyorum diyorsan nedeni, su içmeyi sık sık tekrarlamaman olabilir. Su içme alışkanlığı edinmek için düzenli bir şekilde gün içine yayarak su tüketmelisin. Bunun için sana ufak bir tüyo; suyun tatlandırmak için meyve dilimleri ekleyebilirsin. Öte yandan dişini fırçalar, çok naneli sakız çiğner, damağa yapışan nefes ferahlatıcı naneli striplerden yersen daha sık su içme ihtiyacı hissedebilirsin. Tabi ki bitki çaylarından bahsetmezsem olmaz. Vücuttan toksin atımı ve iştah kontrolünde sana çok destek olacak. Her gün aynı çayı içmektense çeşitlilik sağlayarak farklı faydalar görebilirsin. Yeşil çay, beyaz çay, mate, rooibos, oolong gibi bitki çayları metabolizmanı hızlandırırken; rezene, ıhlamur, melisa, papatya gibi bitki çayları ise sindirim ve hazmını kolaylaştıracak. Bunun yanı sıra aşağıya senin için harika bir ödem atan çay tarifi bırakıyorum. Dene ve farkı gör 😊

Oysa çok kalorili beslenmiyorum diyorsan sana bir önerim var; yediklerinin kalorisine değil, besleyiciliği ve doğallığına odaklan. Öncelikle beslenmemizde işlenmiş gıdaları azaltmalı, doğal halini koruyan tariflerle hazırlanan sebze yemeklerini bolca yemeli, günlük meyve gereksinimi farklı kaynaklardan yeteri kadar karşılamalı, tuz ve sofra şekeriyle vedalaşmalı, gazlı, kafeinli alkollü içecekleri tüketmemeli, protein kaynaklarını da doğru dengede ve çeşitte almalısın.

Hesapsız kaloriler bilinçsiz kilolara neden olur. Bu nedenle paketten değil tabaktan yemek temel prensibin olsun. Sofrana getireceğin yemekleri porsiyonlara bölmeye, mümkün olduğunca yavaş yavaş yiyerek, yemekleri iyice çiğnemeye gayret etmelisin. Başka işlerle meşgul olurken ne kadar yemek yediğinin farkına varamazsın; bu nedenle ne çalışırken ya da televizyon izlerken ne de ayakta dolanırken yemeyin. Tabakta arta kalanları ziyan olmasın diye yersen, sürekli ‘tabak bitirme psikolojisi’ nde olursan fark etmeden aldığın kilolarla mutsuz olursun. Bunun için daha az kalorili ve büyük hacimli gıdaları tercih et. Tüketilmesi zaman alan kabuklu gıdaları tercih et ve kendine yemek dışında bir uğraş edin.

Baharatların hızlandırıcı ve yenileyici gücünden faydalan. Mutfak kültüründe ve beslenme alışkanlıklarında yapacağın küçük yenilikler yaşam kaliteni artıracak. Baharatlar hem lezzet hem de şifa kaynağıdır; onlarsız olmaz. Hatta yarım milyondan fazla Çinlinin katıldığı ve 7 yıldan fazla süren bir çalışmada haftada 6 kez baharatlı öğünler tüketmenin ölüm riskini %14 oranında azalttığı saptanmış. Peki hangi baharatlar dersen? Aşağıya baharatmix tarifimi bırakıyorum. Mutlaka yap ve yemeklerini bu lezzet ile süsle. Deneyince farkı göreceksin 

TATLI İSTEĞİNE TATLI ÇÖZÜM

  • 2 yemek kaşığı Hindistan cevizi rendesi
  • 1/2 kase badem
  • 1/2 kase Ceviz
  • 1 yemek kaşığı keten tohumu
  • 1 tatlı kaşığı ham kakao
  • 6-7 adet kuru kayısı

Blenderize edin ve yuvarlayın. Afiyet olsun⭐

SONBAHAR ARINMA ÇAYI

  • 1 litre suya 1 yeşil elma doğranır, 2 çubuk tarçın, 3 karanfil, 2 kakule ile 5 dakika kaynatılır.

Ateşi kapatıp;

  • 1 tatlı kaşığı beyaz çay,

  • 1 tutam ıhlamur,

  • 20 kiraz sapı,

  • 1 avuç içi mısır püskülü 4 dakika demlenir süzüp gün boyu sıcak veya soğuk içilir.

JOKER ÖĞÜN

  • 1 kase yoğurt
  • Baharatlar
  • 1 silme yemek kaşığı çörekotu/ keten tohumu
  • 1 yemek kaşığı limon suyu

*Bu karışımı sonbahar detoksunda öğününüzdeki herhangi bir ara öğün yerine joker olarak tüketebilirsiniz

Baharatmix:

  • Eşit oranda karabiber, kekik, kimyon, kişniş, zerdeçal ve pul biber karışımı. Bu çeşni tüm yemeklerde kullanılabilir.